Saç mezoterapisi ile saç gelişimi için gerekli ve faydalı maddeler saç derisine direk olarak verildiği için,  saç dökülmesi  ve seyrelmesi tedavisinde etkili olabilmektedir. Saç mezoterapisi, saç dökülmesini durdurarak, diğer yöntemlere göre daha çabuk sonuç verebilmektedir.​

​

Günde 50-100 adet saç kılının dökülmesi normal kabul edilir. Bu miktardan daha fazla saç kılı kaybı ve saç kıllarında incelme ve zayıflama olursa bu durum normal dışı saç dökülmesi olarak değerlendirilir.

Saçlı deriye uygunsuz ve kötü yapılan bakımlar, kozmetik uygulamalar (sık yapılan perma ve boya işlemleri) ve saçı aşırı çeken ve zorlayan saç toplama ve atkuyruğu v.s. uygulamaları saç ve saç köklerinin sağlığını ve beslenmesini bozarak dökülmeye neden olabilir.

Saçlı derinin bazı hastalıkları da geçici veya kalıcı saç kaybına neden olabilirler. Pelag çoğunlukla psikolojik stres sonrasında saçlı deri ve sakal bölgesinde oluşan değişik çaplarda dairesel dökülmelerdir. Çoğunlukla kendiliğinden düzelebilirler.
En sık görülen ailesel genetik nedenle oluşan saç dökülmeleridir. Bu durum erkeklerde tam kellik oluştururken kadınlarda kellik oluşmaz ama özellikle tepe kısmındaki saçlarda çok ciddi azalma ve incelme olur. Buna erkek tipi (Androjenik) saç dökülmesi denir. Bu tip saç dökülmesinin etkin bir tedavi yöntemi henüz yoktur.Kaybolan saçların yeniden çıkma olanağı yoktur. Ancak uygun bireylerde başın arka bölümü ve ense kısmında yeterli kök varsa saç ekimi yapılabilir.
Saç Mezoterapileri saçın dökülme döneminde dökülmeyi yavaşlatabilmek ve kısmen durdurabilmek amacıyla saçlı deri içerisine yapılan küçük enjeksiyonlardır.Bu yöntemle saçı besleyen vitaminler, mineraller ve dökülme nedeni olabilen 5Alfa Redüktaz enzim blokerleri saçlı deriye verilerek dökülme engellenmeye çalışılır.
PRP uygulaması da saç köklerinin beslenme ve yenilenmesine yardımcı olabilir.Saç dökülmesini yavaşlatabilir .

Saç dökülmesini azaltmayı ya da durdurmayı amaçlayan uygulamaların tamamı eğer yararlı oluyorsa 35 li yaşlara kadar belli aralıklarla yapılması gereklidir. Çünkü bu yöntemler uygulandığı sürece etkili olurlar.35. Yaştan sonra dökülmeye neden olan enzim aktivitesi azalmaya başlar ve dökülme kendiliğinden yavaşlar. Bu nedenle dökülme 35 li yaşlara kadar olabildiğince engellenmeye çalışılmalıdır.