top of page

Fraksiyonel lazer teknolojisiyle yeni bir dönem başladı.  Cildi soymadan, lazer ışınlarıyla mikro kanallar açılarak da, cildin alt katmanlarına inilebileceğini ve böylece ciltte kırışıklıkların, gözeneklerin, lekelerin giderilebileceğini ve kollajen sentezinin uyarılarak cilt sıkılaşmasının sağlanabildiği görülebilir.​

Cilt yaşlanması, doğal ve genetik olarak programlanmış yaşlanma sürecinde iç ve dış faktörlerin etkileriyle gerçekleşiyor. Beslenme, hormonal durum, sigara, UV ışınlarına maruz kalma , psikolojik ve mekanik stres gibi faktörlerin varlığı bu sürecin daha yavaş yada hızlı gelişmesinde  rol oynamaktadır. Ancak son yıllarda cilt gençleştirme tedavilerindeki yeni teknolojik gelişmeler sayesinde, bu süreci yavaşlatmak, daha genç ve güzel bir görünüm kazanmak olası. 2005 yılında Dr. Anderson tarafından Fraksiyonel lazer teknolojisinin dünyaya tanıtılmasıyla yeni bir dönem başladı.  Cildi soymadan, ciltte lazer ışınlarıyla mikro kanallar açılarak da, cildin alt katmanlarına inilebileceğini ve böylece ciltte kırışıklıkların, gözeneklerin, lekelerin giderilebileceğini ve kollajen sentezinin uyarılarak cilt sıkılaşmasının sağlanabildiği görüldü.CO2 Fraksiyonel lazer uygulaması sonrasında cilt altı kollagen liflerinde ani olarak %30 oranında kasılma meydana gelir. İzleyen 1-3 aylık dönemde ise cilt altında ise yeni kollagen oluşumu ve cilt altı bağ dokusunda yenilenme meydana gelebilmektedir. Tüm bunların sonucunda ciltte gerilme, cilt yüzeyindeki pürüzlü görünümde düzelme, izlerde azalma ve lekelerde azalma veya kaybolma olabilmektedir. İyileşme süresinin kısalığı ve yan etkilerin çok az olması, bu sistemi bir anda çok tercih edilen bir sistem haline getirmiştir.



Fraksiyonel Lazer Nasıl Çalışır?



Fraksiyonel lazer teknolojisi ile çok ince bir lazer ışığı kullanılarak cilt üzerinde, lazer ışığının minik sütunlar halinde deride ısı hasarı yaratması ile birbiri ardına binlerce iğne deliği gibi delikler açılır. Cildin sadece belli bir kısmı lazer ışınlarına hedef olarak etkilenir, Bu sütun halindeki ısı hasar alanlarına, mikrotermal tedavi bölgeleri (MTB) denir. Fraksiyonel teknolojilerde MTB alanlarının etrafındaki deri alanı sağlam kalır.

Deliklerin aralarında etkilenmeyip sağlam kalan bu dokular iyileşme sürecinin çok hızlı olmasını sağlamaktadır. İyileşme süreci sırasında yeniden yoğun kolajen oluşumu tetiklenmekte, bu da cildin gerginleşmesini ve elastikiyetinin artmasını sağlamaktadır. Bunun sonucunda akne izlerinin belirginliği azalmakta, kırışıklıklar giderilmekte, gözenekler sıkışmakta, cilt daha canlı ve genç bir görünüm kazanmaktadır

Son yıllarda nonablatif lazer uygulamalarında fraksiyonel lazerler birinci tercih durumundadır. Fraksiyonel lazerler içinde ise iki tip lazer vardır. Bunlar Erbiyum yag laser ve Karbondioksit fraksiyonel lazerlerdir. . CO2 lazerler 10.600 Nm, Er Yag lazerler ise 2.940 Nm dalga boyunda gözle görülmeyen ışık üretirler. Her ikisi de dokularda su molekülleri tarafından emilerek ısıya dönüşür. Ablatif lazerler dokudaki suya tutunarak uygulandıkları dokuyu buharlaştırırlar. Derideki etkilenme derinliği kontrol edilebilir. Erbiyum Yag lazerler suya karbondioksit lazerden daha fazla tutunduklarından uygulanan alanda fazla derine inemez ve yüzeysel kalırlar. Karbondioksit lazerler ise suya daha az tutunur ve daha derine inerler. Derine inmesi özellikle sivilce izi, yara izi ve ameliyat izlerinde, cilt kırışıklıklarında, göz kapağı kırışıklıklarında önemli avantaj sağlar.



Fraksiyonel Laserlerin Kullanım Alanları Nelerdir ?

Fraksiyonel lazer vücudun hemen her bölgesine uygulanabilir. En yaygın olarak tedavi edilen bölgeler, yüz, boyun, göğüs, dekolte, eller,  kalça ve bacak bölgeleridir. Uygulama sonrasında pansuman gerekmez. Uygulamadan hemen sonra uygulama alanında lazer ışınına hedef olan alanlar küçük beyaz noktacıklar şeklinde görülür, serum fizyolojik (steril tuzlu su) ile silindiğinde geride hafif kırmızı, pembe bir görünüm oluşur.

 

Uygulamadan sonra birkaç saat devam edebilen yanma hissi veya hafif ağrı olabilir. Uyguma sonrasında soğuk tampon yapılarak ve yoğun nemlendiriciler kullanılarak ağrı ve yanma hissi azaltılabilir. Kızarıklık (eritem) 4-7 gün sürer ve giderek azalır. Sonrasında ciltte pullanma ve soyulma olabilir. Tedavinin birinci veya ikinci gününden sonra makyaj yapılabilir. Böylece hastanın sosyal yaşamından ve iş yaşamından uzak kalmasına gerek kalmaz. Nadiren oluşan eritem (kızarıklık) uzun süre devam edebilir. Buna uzamış eritem denir. Bu önemli bir sorun oluşturmaz ve sadece nemlendirici ve güneş koruyucular kullanılarak kendiliğinden azalarak geçer.                  Tedavi sonrasında oluşan cilt kuruluğu ve gerginlik hissinin azaltılması için tahriş oluşturmayacak bir yoğun nemlendirici kullanılmalıdır. Ayrıca tedavi sonrasında 6 ay SPF50 UV blokeri (güneş kremi)  kullanılması zorunludur.



Uygulama Öncesinde Alınması Gereken Önlemler;

• Tedaviden en az bir ay önce güneş banyosu veya solaryum uygulamasına son veriliş olmalıdır.
• Aspirin, Heparin v.b. kan pıhtılaşmasını bozan ilaçlar uygulamadan en az üç gün önce kesilmelidir.
• Retinoit içeren ilaçlar (İsotretionin-akne sağaltımında kullanılır) kullanıldıkları süre kadar keildikten sonra laser tedavisi yapılabilir. Örneğin altı ay kullanıldıysa en az altı ay kesilip ara verildikten sonra lazer tedavisi yapılabilir.
• Uygulama sonrasında hassasiyet yaratıp güneş ışığına duyarlılığın artmasına  ve cilt lekelerinin oluşumuna neden olan Tetrasiklin,Naproksen,Aminofilin,Östrogen,Prpgesteron preparatları (Doğum kontrol hapları),klorokin v.b. ilaçlardan uzak durulmalıdır.
• Uygulama öncesinde dermabrazyon ve kimyasal peeling gibi uygulamalar en az iki ay önce sonlandırılmalıdır.
• Hastanın öyküsünde yüz germe oparasyonu varsa,hasta bu konuda mutlaka doktoruna ayrıntılı bilgi vermelidir.
• Hastanın öyküsünde yüz blgesinde daha önce geçirilmiş herpes simpleks (Uçuk) enfeksiyonu varsa, hasta mutlaka doktorunu bilgilendirmeli ve gerekli koruyucu tedavi uygulama öncesinde başlanmalıdır. Aksi durumunda uygulama alanında yaygın uçuk çıkmasına neden olunabilir.



Uygulama Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir;

• Uygulama sonrasında 4-7 gün devam eden hassasiyet olabilir. Ancak bu durum günlük yaşamdan alı koymaz
• Uygulamadan bir gün sonra sıcak olmamak koşuluyla ılık duş alınabilir. Makyaj yapılabilir.
• Uygulama sonrasında olabilecek ödem ve enflamasyonu (kızarıklık ve şişlik) ve bunun neden olacağı ağrıyı azaltmak için soğuk tampon uygulanabilir.
• Uygulama sonrasında olabilecek kabuklanma, aşırı kuruluk ve gerginlik hissinin önlenmesi için cilt nemli ve temiz tutulmalıdır. Bu amaçla tahriş edici olmayan güçlü nemlendiriciler kullanılmalıdır.
• Steril gazlı bez kullanılarak cilt Serum Fizyolojik (tuzlu su) yada termal su ile temizlenmelidir. Her temizleme sonrasında yoğun nemlendiriciler ve antibiyotikli merhemler kullanılmalıdır. Bu temizleme ve nemlendirme işlemleri ilk hafta günde 4-5 kez yapılmalıdır.
• Hastanın cilt tipine de bağlı olarak yoğun nemlendirici ve yüksek faktörlü (SPF50) güneş koruyucuları en az 6 ay kullanılmalıdır.
• Uygulama sonrasında cilt soyucu uygulamalar ve peeling en az 6 ay yapılmamalıdır.



Uyguladan sonra oluşabilecek Komplikasyonlar (Olumsuz gelişmeler);

CO2 Fraksiyonel Lazer tedavilerinden sonra nadiren de olsa Post İnflamatuvar Hiperpigmantasyon (PİH) denilen ciltte koyu lekeler oluşabilir. Bu durum daha çok koyu tenli kişilerde görülebilen ve cildin aşırı duyarlılığından kaynaklanan bir durumdur. Aslında uygulama hatasından kaynaklanmamasına rağmen tedavisinin uzun sürmesi nedeniyle can sıkıcı bir durum oluşturabilir. Özellikle koyu tenlilerde dikate alınmalıdır.

 

Bazı bireylerde cilt Keloit oluşumu denilen kötü ve abartılı yara iyileşmesine eğilimlidir. Eğer bu durum önceden biliniyorsa mutlaka doktora bilgi verilmelidir. Bu kişilerde uygulama yapılması tercih edilmez. Ancak çoğunlukla keloit oluşma eğilimini önceden bilebilmek olanaksızdır. Nadirde olsa uygulama sonrasında bu tür keloit oluşumu (Kabarık görünümlü yara izi) olabilir.



Sivilce İzleri:



Tıp dilinde scar adı veriler sivilce izleri kozmetik açıdan rahatsız edici bir durumdur. Scar dokusu kötü yara iyileşmesi sonucunda oluşur ve bu nedenle normal dokudan farklıdır. Cildin bütünlüğünü ve görünümünü bozar.
Ciltte kontrollü etkiye sahip fraksiyonel lazer sistemleri ile etkilenen dokunun etrafındaki sağlam kalan dokulardan hızlı bir onarım ve yenileme süreci başlatılır. Oluşan yeni doku genç ve sağlıklıdır. Böylece sivice izleri her uygulamada azaltılabilir. Uygulama aralıkları yaklaşık bir-iki aydır ve olguların durumuna göre 2-6 uygulama yapılması gerekebilir.



Jilet İzlerinin ve Yara, Yanık İzlerinin Giderilmesinde Fraksiyonel Lazer Tedavisi:



Jilet (faça) izleri özellikle kol bölgesinde gözlenen ve kozmetik ve sosyal olarak çok rahatsızlık veren cilt izleridir. Jilet izleri tedavisi oldukça güç olan scar dokularıdır. Genelde düzensiz ve vücut çizgilerine ters yönde olduklarından kötü yara iyileşmesi sonucunda oluşan izlerdir. Bu izler çoğunlukla ergenlik çağında, sorunlar yaşayan kimseler tarafından kendi kendilerine yapılırlar. Son yıllarda geliştirilen fraksiyonel lazer sistemleri ile bu izlerin kozmetik açıdan iyileştirilmesi söz konusu olabilmektedir.  Bu izlerin tamamen yok edilebileceğini kimse garanti edemez. Fakat önemli derece iyileşme sağlanabilir. Jilet izlerinin durumuna göre tedavi sayısı değişmektedir.


Her türlü yaralanma, yanık ve cerrahi uygulama ciltte değişik derecede ize neden olur. Bazen yaşam boyu bu izlerle beraber yaşamak zorunda kalırız. Fraksiyonel lazer tedavileri ile bu izlerin tamamen veya kısmen iyileştirilmesi olası olabilmektedir.

 

Cilt Gençleştirme,


Yaşlandırıcı etkenlere karşı cilt dokumuz sürekli olarak kendini yenileyerek yanıt verir. Fakat yaşlanma sürecinde bu kendi kendini onarma mekanizması tüm organlarda olduğu gibi yavaşlar. Sonuçda  cildimiz giderek yaşlanır. Başta güneş lekeleri olmak üzere cilt lekeleri, kırışıklıklar, gevşeme ve sarkmalar, üst deride incelmeler oluşur. Cilt gençleştirme tedavilerinde amaç cildin onarım ve tamir mekanizmalarını hareketlendirmektir. Günümüzde fraksiyonel lazerler cilt gençleştirme tedavilerinde etkin bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Fraksiyonel lazerler uygulanan cilt alanında küçük milimetrik delikler açarak bu alandaki dokuyu buharlaştırır. Etkilenen bu milimetrik alanlar, etrafındaki sağlam doku tarafından onarılır.  Yeni oluşan doku yeni kollojen ve yeni bağ dokusu elemanları içerir. Yeni oluşan doku elemanları cildi daha genç, daha parlak, daha pürüzsüz ve daha elastik yapar. Kırışıklıklar azalabilir, ciltteki gözenekler sıkılaşır, cildin pigment dağılımı düzelebilir ve lekeler azalır, cildin kalınlığı normale döner ve kılcallar damarlar daha az görünür hale gelir. Cilt yenilenir.


Cilt Lekelerinin Tedavisinde Fraksiyonel Lazerlar;


Bu amaçla kullanılan fraksiyonel CO2 ve Erbiyum-Yag laserlerle güneş lekeleri önemli oranda giderilebilişyor. Lazerler lekeli doku üzerine uygulandığında dokudaki pigmetnt hücrelerini parçalar. Parçalanan bu pigmentler yavaş yavaş cildin savunma hücrelerince uzaklaştırılır. Ve leke azalabilir ya da kaybolabilir.


Cilt Çatlaklarının tedavisinde Fraksiyonel Laserler;

 

Fraksiyonel lazerler özellikle yeni oluşmuş cilt çatlaklarının tedavisinde son derece etkili yeni bir tedavi alternatifidir. Karbondioksit fraksiyonel lazer cilt çatlaklarının tedavisinde ayda 1 kere uygulanır. Cilt çatlağının yeri ve genişliğine, çatlak oluşum sürecine göre seans sayısı ihtiyaca göre belirlenmektedir.


Fraksiyonel lazerler uygulandıkları alanda yeni doku oluşumunu tetikleyerek etki ederler. Oluşan yeni bağ dokusu yavaş yavaş çatlak alanını doldurarak cildin yenilenmesine ve çatlak görünümünün azalmasına neden olur.
Fraksiyonel Laser uygulamalarında açık ten rengine sahip kişiler ideal vakalardır.Ancak koyu cilt tiplerinde de uygulanabilir.Uygulamalar güneşin olumsuz etkisi nedeniyle yaz aylarında yapılmamaktadır.Sonbahar ve kış aylarında bir-iki ay arayla, olguların gereksinimine göre 1-6 seans olarak uygulanabilir.Sonrasında bir süre güneşten korunmak ve güneş koruyucuların kullanılması zorunludur.

Fraksiyonel Karbondioksit Lazer

PRP

TEDAVİLER

bottom of page